Seçilme yaşı 30’dan 25 düştüğünde 28 yaşında Konya milletvekiliği yapmış ve babasının mesleği bakkal olan şu an ise Cumhurbaşkanı Başdanışmanı görevini yürüten Mustafa Akış, Yeni Şafak’a konuştu. 18 yaşında milletvekili seçilen biri 23 yaşında emeklilik maaşı almayacağının altını çizen Akış, “Bunun adı kıyak emeklilik. Kıyak emekliliği 2002 yılında kaldırdık. Ben 28 yaşında milletvekili oldum 33 yaşında milletvekilliğini bıraktım şu an yaşım 35. 49 yaşına kadar prim ödeyeceğim. Sonra da yaşımı bekleyeceğim. 60 yaşında emekli olacağım. 18 yaşında seçilecek içinde bu böyle olacak” dedi.

BİLGİ KİRLİLİĞİNE İTİBAR EDİLMİYOR

Türkiye’de anayasanı değişikliğinin 16 Nisan’da hayır çıkmasını isteyen özellikle ana muhalefet partisi bir takım argümanlar üzerinden bir dezenformasyonu olduğunu söyleyen Akış, “Bunlar evet diyecek kişilerin kafasını karıştırmaya dönük bilgi kirlilikleridir. Biz gittiğimiz programlarda bu bilgi kirliliğini ortadan kaldıracak doğruları anlatıyoruz. Bu bilgi kirliliğine millette itibar etmiyor. Milletimiz bu konuda bilinçli” dedi.

SEÇME VE SEÇİLMEYİ EŞİTLİYORUZ

Seçilme hakkının 18’e indirilmesinden gençlerin çok mutlu olduğunu ifade eden Akış, “Bu gençlerimize güvenin bir ifadesidir. Seçme hakkı ile seçilme hakkını eşitlemek istiyoruz. 18 yaşında seçme hakkını veriyorsunuz ama seçilme hakkını vermiyorsunuz. Biz seçme ve seçilme yaşını gençlerimiz için eşitliyoruz” dedi. “AB ülkelerinin yüzde 73’ün de seçilme yaşı 18” diyen Akış, “18 yaşına karşı çıkanlar aslında ‘bu ülkelerin gençleri kıymetlidir, bizim gençlerimiz o ülkelerin gençleri kadar kabiliyetli değildir’ demek istiyorlar. Biz kendi gençlerimize güveniyoruz. 190 ülkenin 106’sında seçilme yaşı 18 ile 21 arasında. Biz bunu getirerek 7,5 milyon seçmeni önündeki seçilme engelini kaldırıyoruz” diye konuştu.

MECLİSTE SÖYLEYECEK SÖZÜ VARDIR

15 Temmuz’da bu ülkenin bekası, bu istila hareketini engellemek için tankın önüne cesursa hiç tereddüt etmeden duran gençlerin bulunduğunu hatırlatan Akış, “18 yaşından bile küçük gazi ve şehitlerimiz var. Bu kardeşlerimizin şehit ve gazi olmasında kimse yaş sorgulaması yapmıyor. Bu hain istiladan kurtarmak adına bir tavır sergiliyorlarsa bunların elbette mecliste söyleyecek sözleri vardır” şeklinde konuştu. Sanki tüm meclisin 18-25 yaş aralığındaki gençlerden oluşacağı iddiasına cevap veren Akış, “Elbette meclis toplumun aynasıdır. Her kesimden kişiler olacaktır. 18-25 yaş aralığındaki 7,5 milyon seçmeni de temsil edenler olacaktır. Seçilme yaşı 30 yaşından 25 yaşına düştüğünde milletvekili olan birkaç kişiden biriyim. 550 vekil arasında 3 kişiydik. Önemli olan bu yaş grubunun temsilinin sağlanması. Bu da böyle olacak” diye konuştu.

VESAYET VE İKTİDARA ORTAK OLMUŞ

Ana muhalefet partisinin vesayet ortaklığı üzerinden iktidar ortağı olduğunu belirten Akış, “Siyasi tarihi bu. Bir şekilde vesayete ortak olarak iktidara da ortak olmuş. Demokrasi dışı yöntemle iktidar olabilme aracını elinden alıyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu’nun, “Sanki bakkal çocuklarını mı, sanki manav çocuklarını mı milletvekili yapacaklar” sözlerini hatırlatan Akış, “Kaçırdığı bir şey var. Bakkal çocukları milletvekili oldu. O devir kapandı. Babamın adı Hüseyin Akış, mesleği bakkal, 28 yaşında Konya milletvekili oldum. Mehmet Muş şuan genel başkan yardımcısı babası inşaat işçisi. Şükrü Erdinç Adana milletvekili plan bütçe komisyonu başkanvekili babası manav. Bunlar seçildiğinde babaları bu meslekleri yapıyordu. Bir zihniyetin dışa yansımasıdır” şeklinde konuştu.

Berlin değişime karşı direniyor

Anayasa değişikliğinin önemli bir makas değişikliği olduğunu söyleyen Akış, “Türkiye’yi güçlü ülke yapacak. 2023, 2053, 2071 hedeflerine ulaştıracak. Güçlü olması, gönül coğrafyasının güçlü olması demektir. Sistemin değişmemesini içeride vesayetin ortakları istiyor ama dışarda değişmesini istemeyenler de var. Almanya’nın, Hollanda’nın tavrını böyle okurum. İkirciklikle tavır. Demokrasi ile alakası yok. Siz Faysal Sarıyıldız’ı gibi bir teröristin konuşma müsaade ediyorsunuz, bakanlara ve Cumhurbaşkanına müsaade etmiyorsunuz.” diye konuştu.

VESAYET KURUMSALLAŞTI

1961 anayasası vesayet filminin çevrilmeye başlandığı tarih olduğunu söyleyen Akış, “Vesayetin kurumsallaştığı tarihtir. Oradaki yanlış şu; ‘Ya halk yanlış yaparsa.’ Halkın yanlış yapabileceği üzerinden kurgu kurulmuş. Bu güne kadar gelmiş. Millet hadi yanlış kişiyi seçerse deniliyor ya; millet neden yanlış kişiyi seçsin. Tayyip Erdoğan’dan sonrasında da doğru kişileri kendisini yönetmesi, hizmet etmesi için seçebilir. Halk yanlış yapmaz, çok ferasetlidir” dedi.

YÜZDE 51 ALMA ŞARTI VAR

Yeni sistemde cumhurbaşkanı olmak isteyenin yüzde 51 oy almanız gerektiğini ifade eden Akış, “Bu oyu almadan cumhurbaşkanı seçilemezsiniz. Millete hizmet etmek istiyorsanız yüzde 51 oy alacaksınız.” şeklinde konuştu.
(Yeni Şafak)